ANTALYA’DAN UNUTULMAZ ANILARIM
Antalya’nın ne kadar güzel olduğu ve tatilimin tek tek detaylarını anlatmaktansa, kendi gözlemlerimi ve deneyimlerimi yazmayı tercih ediyorum. Sanıyorum bu şekilde daha pozitif olacaktır. Ayrıca çok şanslıyım ki yalnızca pozitif deneyimler karşıma çıkıyor.
İşte deneyimlerimden bir kaçı: Havaalanından çıktıktan sonra, merkeze giden 600 numaralı otobüsü bulup, kendime otobüste oturacak yer buldum. Elimdeki Antalya haritasına uzunca bir süre baktıktan sonra, yanımda oturan kişi birden benimle konuşmaya başladı. Tabii ki “Nerelisin?” sorusuna alışıktım ve cevabım her zaman hazırdı: “Çek Cumhuriyeti’nden”!
Şaşırtıcı bir şekilde yanımdaki adam güzel bir şekilde İngilizce konuşuyordu. Yardıma ihtiyacım olup olmadığını sordu. Çok sevindim çünkü otobüsten nereden ineceğimi tam olarak bilmiyordum. Otelden bana gönderdikleri Türkçe detaylı anlatım ve adres içeren maili telefonumdan kendisine gösterdim, fakat maalesef o da nerede ineceğimi bilmiyordu. Ancak bu onu durdurmaya yetmedi, otobüsteki diğer kişilere sormaya başladı. Sonunda bir sonraki durağın benim durağım olduğunu öğrendi. İndiğim yerde oldukça fazla sokak ve insan vardı, ben de turuncu yelekli görevlilere adresi sormaya karar verdim. Sadece Türkçe konuşuyorlardı, dolayısıyla kendilerini öncelikle kibarca selamladım: “Merhabalar, nasılsınız?” ve sonra telefonumdaki emaili gösterdim. Emaile bir süre baktıktan sonra etraftaki bir mağazadan bir bayana sordular. Ancak yüzlerinden hiç bir fikirleri olmadığını anlayabiliyordum. Sonra aralarından biri birden cebinden cep telefonunu çıkararak kalacağım oteli aradı ve sonra resepsiyondaki kişiyle konuşmak üzere telefonunu bana uzattı. Resepsiyonist bana karşıdan karşıya geçmemi ve kendisinin beni oradan alacağını söyledi. Arayan kişiye teşekkür ettim: “Çok çok teşekkür ederim”. Ve yolun karşısına geçtim. Kısa süre sonra otel görevlisi beni olduğum yerden aldı ve bana yolu gösterdi, eşlik etti.
Bu benim içim inanımaz bir şeydi. Seneler boyunca Türkiye’den bir çok olumlu deneyim edinmiştim ancak böyle bir şey daha önce hiç başıma gelmemişti. Hayatımda hiç tanımadığım insanlardan bu kadar iyilik gördükten sonra kafamı toparlayamıyordum. Çek Cumhuriyeti’nde böyle bir şey olabilir mi diye düşünüyordum.
Eski şehrin sokaklarında yürürken, bir ayakkabı boyacısı beni durdurdu. İlk olarak tabii ki ayakkabılarımı boyamak istiyor diye düşündüm ancak bana “nazar boncuğu” verdi ve bunun bana şans getireceğini söyledi. Bu beni çok mutlu etti. Çok güzel ve verici bir hareketti. Bu andan sonra hep mutlu olmaya karar verdim.
Bir başka unutulmaz anım ise sahildeydi. Sahilde oturup güneşin keyfini çıkarırken, biy yandan da insanların sohnet etmesini izliyordum. Bazıları piknik yapıyordu, bazıları sadece deniz kenarında rahatlıyordu. Küçük bir çocuk ve kızın yakınlarımda olduğunu farkettim, denize çakıl taşı atıyorlardı ve beraber güzel vakit geçiriyorlardı. Onları bir süre izledim ve bu esnada kendimi çok iyi hissettim, sanki sahilde yalnız başıma değilmişim gibi. Sahilden ayrılırken ise onların da ayrıldığını farkettim ve aynı yöne gidiyorduk, dolayısıyla konuşmaya başladık. Ela’dan gözlerimi alamıyordum çünkü çok güzel minik bir kız çocuğuydu. Utangaçtı ama birden ısındı. Bir oyun parkında durduk ve bir süre birlikte oynadık. Güzel Atatürk Park’ından limana doğru yürüdük ve orada çay molası verdik. Çay molasından sonra eski şehirdeki alışveriş merkezine girdik ve tabii ki birer çay daha söyledik ve sonunda ise akşam yemeğinde aileden bir üye ile daha birlikte buluştuk. Küçük prenses şimdiden çok yorulmuştu ve çok güzel bir rastlantı olduğunu ve iletişime kalmamız gerektiğini söyleyerek ayrıldık.
Bu rastlantıyı hala düşünüyorum. Hiç bir zaman unutamayacağım çok güzel bir akşamüstüydü. O anda kendimi onların ailesinden biri gibi hissettim. Bence aşağıdaki fotoğrafta herkes ne kadar mutlu olduğumu görebilir. Bu güzel hisler için çok teşekkür ederim Sevgili Süleyman ve Ela!
Daha bu şekilde devam edebilirdim çünkü yalnızca Antalya’da geçirdiğim üç gün içerisinde bir çok olumlu deneyim edindim, bunun için şükran duyuyorum. Kesinlikle pozitif insanlar ve tutumları her zaman pozitif şeyleri beraberinde getiriyor. Biri size yaklaştığında sakın korkmayın, illa kötü niyetli bir şey çıkmak zorunda değil. Genellikle insanlar yalnızca sizinle sohbet etmek veya sizi ağırlamak istiyorlar. Ne daha fazlası, ne daha azı.
—
Antalya ve Türkiye’nin her yerinde yapacağınız tatil planlarınız için bizimle info@cekturk.com adresimizden iletişime geçebilirsiniz.